pR
İnternette
sahte şiirler dolaşıyor...“Şiir gibi (!)” ama şiir olmayan,
saçma sapan, kafiyeli cinaslı mani kıvamında duygusal sözler,
ucuz romantik, klişe hayat öğütleri, sözüm ona bilgelik
reçeteleri “kopyala-yapıştır” yöntemiyle yayılıyor. Sahte
Mevlana sözleri, sahte Can Yücel şiirleri, kirli bilgi, sahte
şiir, sahte söz öyle bir hızla yayılıyor ki; google
tembelliğinden muzdarip birçok anlı şanlı yazar da buna katkıda
bulunuyor. Nazlı Ilıcak'ın bir yazısında “Mevlana der ki....”
diye Can Dündar’dan alıntı yaptığını anımsarsınız!
“Sahte”
Can Yücel şiirleri ise ders kitaplarına bile sızmış. Milli
Eğitim Bakanlığı’nın 2013- 2014 eğitim öğretim yılı için
ortaöğretim 10. sınıflara dağıttığı “Dil ve Anlatım”
kitabında “Herşey Sende Gizli” adlı şiir Can Yücel
imzasıyla girmiş! “Sevdiğin
kadardır ömrün.../Gülebildiğin kadar mutlusun./ Üzülme bil ki
ağladığın kadar güleceksin/ Sakın bitti sanma her şeyi /
Sevdiğin kadar sevileceksin.”
dizelerinin yer aldığı bu şiir “sahte”. İnternette çok
dolaşan “Sağlık
olsun/Öyle
sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama/Yarım saat erkene kurulsun
saatin./Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye
sevin../Pencereni aç,/ yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al
derin derin...”
dizelerinin yer aldığı şiir de elbette sahte...Bir
başka paylaşım rekorları kıran “sahte” Can Yücel şiiri de
“Ömür
dediğin üç gündür/
Dün
geldi geçti yarın meçhuldür/
O
halde ömür dediğin bir gündür/ O da bugündür”
dizelerinin yer aldığı “Farkında Olmalı İnsan” başlıklı
şiir. Hatta Başbakan Tayyip Erdoğan da bu şiiri çok beğenmiş,
“Duvarımıza asalım. Hayret
Can Yücel'den beklemezdim” demiş. Biz de beklemiyoruz! Ailesi de
beklemiyor, sahte şiirlerin peşine düşen Prof.Dr. Semih Çelenk
de beklemiyor!...
Güler
Yücel, -Kemal Öncü’nün kendisiyle yaptığı söyleşide -
eşine mal edilen sahte şiirlere “Bu şiirler Can’ın biçemine
aykırı, espri anlayışından yoksun, zekâsına uygun değil,
muhalif duruşunun zerresi yok... Bu tür ona aykırı şiirlerin
böyle ve özellikle yayılması, yaygınlaştırılması, gerçek
Can Yücel’i unutturup uyduruk bir Can Yücel üretmeye hizmet
ediyor gibi” diye isyan etmişti. Dokuz
Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Sanatları
bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Semih Çelenk de iş
edinmiş “Can Yücel'in olmayan şiirler” listesi hazırlamıştı
geçen yıl. Tam, 31 şiir vardı bu listede, şimdi 40'a ulaştığını
söylüyor. Prof.Dr. Çelenk'e bu sahte şiirlerin peşine düşme
öyküsünü sorduk:
“Orta
okuldan beri, yani yaklaşık otuzbeş yıldır Can Yücel okuruyum.
Şiiriyle
ilgili incelemelerim var.
Can babanın sağlığında sohbetimiz de vardı. Şair tavrını
korumak için hiçbir sürekli işe girmemiş, duruşunu korumak için
parasızlığı seçmiş bir şair. Şimdi bu komik, uyduruk,
romantik, metafizik şeylerin altında ismini koyuyorsun. Bunları
görse kahrolurdu. O sahte şiirleri görünce şok oluyorum.
İnternet ortamı çöplük. Bir, iki, beş derken YouTube'da onlarca
video koydular, Selçuk Yöntem, Oktay Kaynarca okuyor...50 milyon
ziyaretçisi olan siteler var, 300 bin kez aynı şiir paylaşılmış.
Dini içerikli bir site var, google +' ya bakın, 47 milyon
tıklanmış. Sayfanın adı Can Yücel, ama koydukları bütün
şiirler sahte. Gerçek Can Yücel okuru 3- 5 binse, orada
milyonlarca kişi var paylaşan. Giderek korkunçlaşıyor. Sevdiğim
şaire karşı bir gönül borcu bu, misyoner gibi çalışıyorum.”
YouTube'da
“Her Şey Sende Gizli” sahte şiirinin okunduğu birçok video
var, üstelik 1-2 milyon dolayında ”tıklanmış” bu videolar.
Can Yücel'in
dünyasıyla, hayatıyla, duruşuyla, diliyle, sesiyle, sözüyle
ilgisi olmayan “şiirler” Semih Çelenk'i çileden çıkarmış.
Son
günlerde “Ülke
bölünsün istiyorum: yandaş, yalaka ve yavşaklar bir tarafa.
Onurlu, şerefli, üreten emekçi insanlar bir tarafa” diye bazı
cümlelerin de Can Yücel'e aitmiş gibi paylaşıldığını
anlatıyor. “Alakası yok” diyor ve bu
paylaşımların ortaya çıkardığı Can Yücel portresine isyan
ediyor: “Can Yücel'in böyle biri olduğunu sanıyorlar.
Metafizik, guruvari laflar eden, yaşlı, alkolik tatlı bir
adam!...Politik bir yanı yok, sigarasını yakan, alayına küfreden,
hayat hakkında bilgece sözler eden bir adam! O kadar saçma sapan
laflar ki, tam bir cinayet yapılan.”
Semih
Çelenk'e “sahte“ şiirleri nasıl saptadığını soruyoruz.
“Can
Yücel şiirini bilirim. Üslubunun, kelime dağarcığının
anahtarları var, müzikalitesinin belli anahtarları var, onu
bulabilirsiniz. Bir müzik eleştirmeni de Debussy ile Mozart'ı
nasıl ayırt edebilirse bilenler için de Can Yücel şiiri öyledir”
diyor. Gerçek şiir severleri
kitap okumaya çağırırken de şunları söylüyor:
“Kitap
alın , gerçeğini tanıyın, diyoruz. Onun
o kadar uzak olduğu bir dünya ki o sahte şiirlerdeki. Can
Yücel'de ironi vardır, ince alay vardır, bu kadar budalaca bir
romantizmle yazdığı bir şiir yoktur. Adam ateist, bakıyorsunuz
metafizik şeyler var o şiirlerde. Öyle bir dünya görüşü,
hayat algısı yoktu ki Can babanın. Uyduruk bir şey koyuyorlar.
İnternet kullanıcı ortamında okur düzeyi o kadar çocuksu
algılanıyor ki, çok sağlıklı, emek ürünü güzel bir şeyler
yazın ama biraz uzunca bir makale olsun üç beş kişi ancak
beğenir, uyduruk bir laf yazın binlerce kişi beğenir. Budalaca,
ahmakça bir şey! “
Peki
sahte şiirle mücadele için ne yapmalı? Orada da işiniz kolay
değil. Semih Çelenk, “Bu şiir Can Yücel'in değil” dediği
zaman “Peki kimin” sorusuyla karşılaştığını aktarıyor:
“Bazılarının
kimin olduğu ortaya çıktı. Diğerlerinin sahipleri de yok. Biri
Can Dündar'ın çıktı. Kimin olduğunu nereden bilebilirim.
Örneğin, Shakespeare'in
böyle
bir oyunu yok, diyorum 'o zaman kimin?' diye sorabilir misiniz? Bir
şiir koyuyorsanız kaynağını da belirtin, biz de anlayalım.
Kaynak zorunluluğu belki bir çözüm olabilir. Shakespeare'nin
son
tartışmalı
oyunu
‘İki Soylu Akraba' için uzmanlar o kadar uzun tartışmalar
yaptılar ki. En sonunda Fletcher’ın da katkıları olmakla
birlikte oyun Shakespeare’in oyunları arasında sayıldı. Bu çok
ciddi bir iş.”
Semih
Çelenk, henüz yasal bir girişimde bulunmamış. Facebook'ta bazı
sayfalardan kendisine ulaşıldığını ve sahte şiirlerin
çıkarıldığını aktarıyor. “Belki aile yasal başvuruda
bulanabilir. Ben bir nevi gerilla mücadelesi yapıyorum. Bu sitelere
yorum yazıyorum 'Bu şiir Can Yücel'e ait değil, bilgi kirliliğine
yol açıyorsunuz' diyorum. Beni engelliyorlar, yorumumu
kaldırıyorlar” diye ekliyor.
Sosyal
medyada Can Yücel'in gerçek şiirleri, sahteleri kadar ilgi
görmüyor sanki. Sahte şiirler yayanlar, örneğin Can Baba'nın
“Sizmografi” şiirini paylaşsınlar: “Dünya öküzün
boynuzları üstünde dururmuş,/ Her kıpırdayışında öküz,
deprem olurmuş.../Oysa dünya, halkların omzu üstünde durur/
Kıpırdasın da gör!” Ya da “Sosyalist uçurtma” şiirini,
“Mare Nostrum”u -bu şiir çok paylaşılıyor neyse ki- sonra
“Sardunyaya Ağıt”ı, “Çok Bi Çocuk”u...Can Yücel,
“Poetika” şiirinin bir yerinde “Bir kahvenin hatırı vardır
değil mi/ Bir kahvenin,bir şiirin hatırı?/ Dileğim sizden/
Tersine bir reklamla!/ OKUMAYIN BENİ/ Ki sizler için yazılmıştı
bu sadeler...” diye seslenir okuruna. “Şiirin hatırı” varsa,
Can Baba'nın hatırı varsa “sahte” şiirleri değil, gerçek
kitaplarını okuyun...
İşte
“sahte” Can Yücel şiirleri
Semih
Çelenk'in hazırladığı “Can Yücel'in Olmayan Şiirler”
listesinde yer alan şiirler şunlar:
1.
Bağlanmayacaksın
2.
Kadın Dediğin
3.
Erkek Dediğin
4.
Seninle Olmanın En Güzel Yanı
5.
Anladım
6.
Herşey Sende Gizli
7.
Eğer
8.
Herkes Gitmek İstiyor
9.
Sevdiğin Kadar Sevilirsin
10.Sağlık
Olsun
11.Tam
zamanında Yaşamak
12.Tersten
Yaşamak
13.Biraz
Değiştim
14.Bir
gün Anlarsın
15.Gitmek
16.Seninle
Yaşlanmak İstiyorum
17.Asla
Keşkelerim Olmadı
18.Özledim
Seni
19.Bilmelisin
ki
20.Aşk
21.Boşver
ve Yaşı Başı
22.Olmuyorsa
Zorlamayacaksın
23.Ben
Benden Olgun İnsan İsterim Karşımda
24.Öyle
Sabah Uyanır Uyanmaz Fırlama Yataktan
25.Farkında
Olmalı İnsan
26.Bir
Eşi Olmalı İnsanın
27.Unutma
28.Sevgi
Emekmiş
29.Özleme
Dair
30.Ömür
Dediğin Bir Gündür O da Bugündür
31.Aşk
Ayakkabı Gibidir
------------
Cumhuriyet Gazetesi Pazar ekinde 17 Ağustos 2014 tarihinde yayımlandı.