“AHA DA KADINLAR BURADA!”
İtiraf etmeliyim ki, çok uzun zamandır öykü kitabı okumuyordum. Çok sevgili bir arkadaşımın önerisine uyup, Alis Harikalar Diyarı’ndan Tüymüş Bulunuyor kitabını okuduğumda öykü türüne haksızlık ettiğimi gördüm. 14 kadın yazarın öykülerinden oluşan kitap, “Kadınlardan Gülümseyen Öyküler” alt başlığını taşıyor. Kitabı bitirdiğinizde “Alis bir tavşan deliğinden geçip girdiği o fantastik dünyadan iyi ki çıkmış” diyorsunuz. Kadınların hayatı o diyardan çok daha fantastik, neşeli, heyecanlı, ilham verici, harika...
Baştaki “Yeni Başlayanlar İçin Harikalar Diyarı Kullanım Kılavuzu”nda kitabın meramı anlatılırken, “Ortak hedefimiz; tüm zamanını, aklını, enerjisini kadın hareketine ayıranlara bir selam çakıp, okuyacakların yüreğine de hafif bir rüzgâr üflemekti” deniliyor. Kadınlar masallardan çoktan uyandı -öyle prensler tarafından falan öpülerek de değil üstelik!- ama hep o masalların yeni türevlerini yazan ve kadınları o masallara hapsetmeye çalışanlara bunu bir kez daha ilan etmek gerekiyordu herhalde. Alis, Harikalar Diyarı’ndan Tüymüş Bulunuyor ; “kadınlar için, kadınlara göre” diye tanımlanan, tasarlanan dünyaya güçlü, samimi, şen şakrak bir itiraz. Kitapta Taksim Gezi Parkı eylemlerine selam durulurken, “harikalar dünyasından kaçış” da Taksim direnişine hediye ediliyor: “Bütün yolların Taksim’e çıkması, yazarıyla, okuruyla, ağaçları, kedileri, kuşlarıyla Taksim’de birarada olmak” dileğiyle...
Kitapta Şebnem Soysal, Aslı Perker, Aslıhan Özen, Ayşegül Çelik, Deniz Tarsus, Gaye Boralıoğlu, Gönül Kıvılcım, Hatice Meryem, Hülya Soyşekerci, Menekşe Toprak, Neşe Karataş, Selma Sancı, Seray Şahiner ve Sibel K. Türker “harikalar diyarından tüymüş” kadın öyküleri anlatıyor. Çizgileriyle de Gülay Batur katkıda bulunmuş. Kitabın ilk öyküsü olan Gaye Boralıoğlu’nun “Pilavcı Karısı”, beni en çok etkileyen öykülerden biri oldu. “Ömrü boyuncu tavuk ditmiş” olan kadının acıklı ve komik hikayesi müthiş bir duygudaşlık yaratıyor. Kitabı bitirdiğimden beri, her gün işe gelirken tabelasını gördüğüm tavuk lokantasının önünde hep bu “pilavcı karısı”nı düşünür oldum. Edebiyat, hayatın altını çiziyor.
Aslı Perker’in “Terapi”si gülümsetmekle yetinmeyip kahkaha attırabilecek ve sonra da gözünüzü doldurup ağlatabilecek öykülerden. Sibel K. Türker’in “Kalpsizin Teki” öyküsü, acı acı gülümsetecek olanlardan. Seray Şahiner’in günümüzün politik iklimine uyan “Yedi Ağlı Don” öyküsü de, “acı acı gülümseten”ler arasında. Konu, kadınlar olur da aşk olmaz mı? Gönül Kıvılcım’ın “Tamam” adlı öyküsünde “arkada bırakılan tuhaf bir aşk” var. Alis’in tavşanı varsa, Aslıhan Özen’in de “Tanrı ve Tavşan” öyküsü var. Rüyasında gördüğü tavşanla kırlarda gezen küçük Esma, “yasak”lı “günah”lı talimatlar arasında bunaldığı bir güne uyanınca Tanrı’ya çocukça isyanını dile getiriyor, sorularını soruyor.
Neşe Karataş’ın Çavuş öyküsünde yok sayılan emeğine, hayatına sahip çıkan Yetiş’in hikâyesi var. Yoktan var ettiği bakkal dükkânı elinden alınıp markete çevrilince -izlediği bir filmden esinlenerek- duvarına “AHA DA YETİŞ BURADAYDI” diye yazan Yetiş’in tek kişilik eylemini okur olarak içinizden alkışlıyorsunuz. Nasıl da sıcak, nasıl da sahici ve şiirsel. Kadın yazarlar masalların kadınları sıkıştırdığı, hapsettiği yaldızlı hapishanelerden değil, hayatın içinden bildiriyor.. “AHA DA, KADINLAR BURADA” diye...
--------------------------
Alis, Harikalar Diyarı’ndan Tüymüş Bulunuyor, Hazırlayan: Ayşegül Çelik, NotaBene Yayınları, 158 sayfa.
------------
Cumhuriyet Gazetesi Ankara ekinde 26 Ağustos 2013 tarihinde yayımlandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder