Artık birileri yaşayan yazarlarımıza sahip çıkıyor. Bilkent Üniversitesi 2006 yılında Leyla Erbil için bir sempozyum düzenlemişti. Geçtiğimiz günlerde de, Yeni Yüzyıl Üniversitesi ile Adalar Belediyesi işbirliğiyle Ayla Kutlu sempozyumu düzenlendi. 25-26 Mayıs günleri İstanbul Büyükada’da gerçekleştirilen “1. Kadın Yazarlar Sempozyumu: Ayla Kutlu Edebiyatı” toplantısının arkasında iki kadın var. Bunlardan biri Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günseli Sönmez İşçi, diğeri Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Dilek Direnç. Prof. Dr. Günseli Sönmez İşçi; gelecek yıl Erendiz Atasü için bir sempozyum düzenleneceği haberini verdi.
http://tureykose.blogspot.com/2011/06/ayla-kutluya-sayg-sempozyumu.html
Sempozyumda iki gün boyunca Prof. Dr. Akile Gürsoy, Prof. Dr. Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Mine Küçüker, Prof. Dr. Ayşegül Yüksel, Prof. Dr. Azize Özgüven, yazar İnci Aral, mimar Cengiz Bektaş, emekli büyükelçi Yalım Eralp, Yrd. Doç. Dr. Aylin Atilla ve Yrd. Doç. Dr. Selhan Savcıgil’in yönettiği oturumlarda Ayla Kutlu’nun yazarlığı, yapıtları masaya yatırıldı. Yazarın Bilgi Yayınevi’ndeki editörü Biray Üstüner, arkadaşı ressam İmren Erşen de katılımcılar arasındaydı. Yazar Erendiz Atasü, “Ayla Kutlu Eserlerinde Feodalizm İmgeleri ve Feodalizm Eleştirisi”, Prof. Dr. Dilek Direnç “Asi... Asi’de Dünya Cenneti ve Zaman” başlıklı kapsamlı bildiriler sundu. Toplantıya biz de “Ayla Kutlu okuru” sıfatıyla “Adanmışlara Adanmış Hayatlar: Yayımlanışından Yirmi Sekiz yıl Sonra Ateş Üstünde Yürümek” başlıklı bir bildiriyle katıldık. Ayla Kutlu, katılımcılara teşekkür ederken “Ülkemin Kıbrıs dahil her köşesinden gelen, işini gücünü bırakıp yorulan, yazarlığıma unutulmaz katkıda bulunan, Moliere’in Kibarlık Budalasındaki M. Tartuffe gibi ‘Meğer ben nesir söylüyormuşum’ dedirtmese de ‘Meğer ben neler söylüyormuşum’ dedirten değerlendirmeleriniz içimde tükenmez çarpıntılar yarattı” diyordu. ..
Ayla Kutlu’nun zengin bir tarih bilgisi, bilinci ve “büyük” bir romancı ustalığıyla kaleme aldığı “Bir Göçmen Kuştu O”, “Emir Beyin Kızları” ve son romanı “Asi... Asi”; okuru ailelerin kuşak öykülerine, tarih ve zaman içinde yolculuklara götürüyor. Yazarın Gılgamış Destanı’na göndermede bulunduğu “Kadın Destanı”, iyi bir okurun kesinlikle atlamaması gereken bir başyapıt. Prof. Dr. Dilek Direnç’in “İçinden Nehir Akan Roman” diye andığı “Asi... Asi”de yazar Antakya’yı bir romanla onurlandırıyor. Antakya ve Asi; Ayla Kutlu’nun romanında karakterlerin yaşadığı atmosfer, mekan, coğrafya olmakla yetinmiyor, kitabın kahramanı oluyor. Asiyel ailesinin öyküsü anlatılırken, Asi nehri akıyor bu romanın ortasından...“Yıkarak, yıkayarak”...
Ayla Kutlu’nun kitaplarını okuyun... “Asi... Asi”den başlayın ya da ilk kitabı “Kaçış”a gidin...
Cumhuriyet Ankara Eki'nde yayımlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder