13 Ocak 2012 Cuma

Yourcenar’dan Mişima kitabı

İntiharı “edebiyatına” dahil

Marguerite Yourcenar’in
Mişima Ya da Boşluk Algısı kitabı, Mişima’nın “hayatı” üzerinden “yapıtları”na bakan kapsamlı bir deneme kitabı. Mişima, romanları kadar hayat öyküsüyle de çağdaş edebiyatın kültleşmiş isimlerinden. Seppukusu (Japonların geleneksel intihar ritüeli), törensel intiharı da “edebiyatına” dahil...

Mişima, 24 yaşında yazdığı ilk romanla büyük ün kazanmış, birkaç kez Nobel edebiyat ödülüne aday gösterilmiş, Samuray geleneğine bağlı, şiddete tutkun bir yazar. Kalkan Derneği adlı bir dernek kurar, kılıç ve dövüş sanatlarında ustadırlar. 25 Kasım 1970 tarihinde tiyatro kostümü gibi abartılı giysilere bürünmüş özel ordusuyla, Milli Savunma Bakanlığı binasını işgal eder, komutanı bağlar, balkona çıkıp “Biz Japonya’nın refah sarhoşu olduğunu ve ruhsuzluk içinde mahvolduğunu görüyoruz. Ona kendi suretini tekrar göstereceğiz ve bunu yaparak öleceğiz” der. Daha sonra karnını deşer ve yoldaşlarından biri de kılıcıyla kafasını uçurur. O gün yıllardır planladığı, hazırlandığı intiharı için evden ayrılırken “İnsan yaşamı kısa, ama ben hep yaşayacağım” diye bir not bırakmıştır. Bu o kadar beklenen bir intihardır ki, annesi taziyeleri kabul ederken “Ona acımayın. Hayatında ilk kez yapmayı arzu ettiğini yaptı” diyecektir...

Yourcenar, “Batılı bir yazar” olarak Doğulu ve çağdaşı bir yazara “bakarken” açmazlarının farkında. “Çağdaş bir yazar hakkında hükme varmak her zaman güçtür: Mesefemiz noksandır. Hele bizimkinden başka bir uygarlıktansa onun hakkında bir hükme varmak daha da güç olur; çünkü ya egzotizmin çekiciliği ya da kendini egzotizmden sakınma girer devreye” diyor. Ve “Mişima sözkonusuysa kaçınılmaz bir biçimde insana duyduğumuz ile kitaplarına duyduğumuz ilgi arasında istikrarsız bir denge kurulur. Shakespeare’i çok dert etmeden Hamlet’in tadının çıkarılabildiği zamanlar geçti artık!” diye de ekliyor. Yourcenar, Mişima’nın tasarlanmış ölümünü “eserlerinden biri” olarak nitelendiriyor. Mişima’nın otobiyografik özellikleri baskın olan Bir Maskenin İtirafları adlı kitabını ise “Hem bunaltının, hem iktidarsızlığın kısa şahaseri” olarak anıyor...

Yourcenar, son sözü “İmparotor çok yaşa” olan ve şiddet yanlısı bir faşist olarak anılan Mişima’nın “faşist”liğine de farklı bir yaklaşım getiriyor. “Bu meşruiyetçi, İmparator’a sadakatiyle sağcıdır, mazlum ve aç köylülere bağlılığıyla da solcudur. Hapishanede, sürekli dayak yiyen komünistlerden daha iyi muamele görmekten utanır.” Yourcenar’ın Mişima’nın bir öyküsü için kullandığı “İnce bıçak ağzı gibi dondurucu bir kusursuzlukta” ifadesi şiddete tutkun bir yazar için ne kadar yerinde bir betimleme...

Mişima’nın cenaze töreninde Nobelli Japan yazarı Kavabata da vardır. Kavabata da bir yıl sonra Mişima’yı izler. Ancak, o intiharını bir gösteriye dönüştürmez, daha “Batılı” bir tavır izler, sadece gaz musluklarını açar...

-----------------------

Mişima Ya Da Boşluk Algısı, Marguerite Yourcenar, Can Yayınları, 106 sayfa

-------
Cumhuriyet Gazetesi Ankara ekinde 13 Ocak 2011 tarihinde yayımlandı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder