GEZİ YAZILARI

Görmüş, geçirmiş” bir kent: Prag

Komünizmin “müzelik” olmasının hüznü
Prag, büyülü bir kent...Meydanları, 100 kulesi, kalesi, Aziz Vitus katedrali, saati, sokakları, Vltava nehri üzerindeki köprüleri ile daha adımınızı atar atmaz gözlerinizi kamaştırıyor. İkinci dünya savaşında sadece bir tek bombanın düştüğü bu kenti “Hitler'in bile bombalamaya kıyamadığı” söyleniyor. Kentin soylu bir güzelliği var, ama bu soyluluk “asalet”e değil, “görmüş geçirmiş”liğe bir vurgu. Prag, çok şeyler “görmüş” ve “geçirmiş” bir kent. Nazi işgalini de biliyor, kızıl orduyu da, komünizmi de, Sovyet tanklarını da... Baharı da, kışı da, işgali de, kadife devrimi de...

Yazının devamını okumak için tıklayın

-----------------------------------
Viyana'ya hafta sonu kaçamağı

Viyana, “Avrupa’nın en aristokrat şehri” diye anılıyor. Avrupa’nın kültür, sanat, müzik başkentlerinden biri. Kente iner inmez bu atmosferi hemen algılıyorsunuz. Havaalanından metroya binip Karlplatz’de indiğimizde görkemli bir Paul McCarthy heykeliyle karşılaştık. İyi ki elimizdeki bavulları bir kenara bırakıp birkaç fotoğraf çekmişiz. İki gün sonra tekrar aynı yere gittiğimizde heykel meydandan kaldırılmıştı...

Yazının devamını okumak için tıklayın
 -----------------------------------

 Stockholm: Refah kentinde turist olmak

 Müzeler kenti Stockholm

Picasso’nun, Matisse’in, Munch’un ücretsiz görülebildiği ülke
333 yıl sular altında kalan Vasa gemisi, müzeye ‘demir atmış’
Uçağınız Stockholm’e inerken, önce mavi-yeşil bir mucizeye “merhaba” diyorsunuz. Denizin üzerine serpiştirilmiş adalar, adacıklar, adaların arasında kanallar, köprüler, yemyeşil ormanlar karşılıyor turistleri. Kente neden “Kuzey’in Venedik’i” denildiği hemen anlaşılıyor-. Arlanda Havaalanı’ndan kente doğru ilerlerken her adımda bir refah ülkesinde turist olmanın farkını görüyorsunuz. Yemyeşil, bakımlı, doğayla uyumlu, tertemiz bir kent. Sokaklarda diğer Avrupa kentlerindeki gibi evsizler, dilenciler yok. İsveçliler turistlere çok yardımcı oluyor, neredeyse herkes İngilizce konuşuyor. Daha havaalanında konuştuğunuz ilk görevli, birkaç günlük metro kartı almamanız konusunda –pahalı olacağını söyleyerek- uyararak yardımcı oluyor. Bindiğiniz otobüsün kadın sürücüsü otobüsü kenara çekip elinizdeki haritadan yol tarif ediyor. Kıyıda bir bankta soluklanıp haritada yerinizi belirlemeye çalışırken, hemen bir İsveçli yanaşıp nereyi aradığınızı sorup yardım öneriyor…

Yazının devamını okumak için tıklayın

----------------------------------------------------


Mykonos ve Delos adaları
Güneşin, mavi-beyaz evlerin ve daracık sokakların çağrısı


Güneşin, mavi-beyaz evlerin ve daracık sokakların çağrısı
Güneşe, yel değirmenlerine, 2. Petros’a selam
Kiklad adaları, turistlerin en çok yeğlediği Yunan adaları. “Daire” anlamına gelen Kiklad adalarının antik çağlardaki merkezi olan Delos , tanrı Apollon ile tanrıça Artemis’in doğum yeri olarak biliniyor. Kiklad adalarının bugünkü turistik merkezleri ise Santorini ve Mykonos adaları. Mykonos, korsanların ve yılın hiçbir günü eksik olmayan rüzgarın yolunu kesmek için labirent gibi oluşturulmuş daracık sokakların, begonvillerle süslü mavi-beyaz şirin evlerin, sınırsız, yasaksız, kuralsız plajların ve eşcinsellerin gözde adası…

Devamını okumak için tıklayın.

------------------------------------------------
Barcelona: Öncülerin, isyancıların, gerçeküstücülerin kenti...
Gaudi büyüleyici, "paella" ve "cava" şahane!...

 
 
Barcelona; İspanya'nın başkenti Madrit'e meydan okuyan Katalanların, Real Madrit taraftarı olan faşist diktatör Franko'ya statlarda kafa tutan ``başkaldırının takımı'' Barca'nın, öncü sanatçıların, kaşiflerin kenti. Dahi mimar Gaudi'nin kentin çeşitli yerlerindeki fantastik yapıtları geleneksel mimari yaklaşımlara meydan okuyor. Modern sanatın kurucuları Picasso'nun, Dali'nin, Miro'nun gerçeküstücü resimleri geleneksel olanı altüst ediyor, genelgeçer ``gerçek'' algısını yerle bir ediyor. Amerika keşif gezisini bu kentten başlatan Kristof Kolomb, limandaki heykelinde `uzaklara'' bakıyor...

Devamını okumak için tıklayın.