Las
Vegas, günahlar kenti...Büyükler için gösterişli dev bir
lunapark, Truman Show platosu ve Nuh'un gemisine tıkıştırılmış
“çakma” kentler panayırı...
Las
Vegas'ın tarihine Warren Beatty'nin oynadığı “Bugsy”
filminden aşinayız. Çölde, mafyanın egemen olduğu denetimden
uzak bir kentmiş bir zamanlar. 1931 yılında kumarhanelerin
legalleşmesinden sonra eski bir gansgter olan Bugsy Siegel
tarafından kumarhane merkezi olarak tasarlanmış ve bu hayal
(Herkesin hayali kendine göre!) gerçek kılınmış. Çölün
ortasında “suç” ve “günah” kavramlarının kapı dışarı
edildiği bir kumar ve eğlence kenti yaratılmış. Daha kente iner
inmez havaalanında kumar makinaları karşılıyor gelenleri, “acil
kumar” ihtiyacı için! Sonra Limuzinler...Bu gösteriş ve şov
kentinde Limuzin'den aşağısı kurtarmıyor elbette!
Ünlü
Strip caddesi, bir “çakma” kentler geçidi. Oteller, alışveriş
merkezleri, restoranlar, barlar, casinolar , tiyatrolar bu kentlerin
içinde. Başyapıtların taklitçi karikatürleri, çok acayip,
eklektik, post modern bir mimari kaos, garip bir “harika”lar
diyarı panayırı. Her adımda, her an şaşırıyorsunuz. Özgürlük
Heykeli, gökdelenler ve New York; Eyfel Kulesi, Şanzelize ve Paris;
kanallar, köprüler ve gondollarla Venedik; dev heykeller, Trevi
Çeşmesi ve Roma; piramitler ve dev sfenkslerle Mısır, sonra Monte
Carlo, tropik bitkilerle dolu bahçeler, dünyanın en büyük dönme
dolabı v.s...