6 Ağustos 2012 Pazartesi

Mehmet Coral’dan Mimar Sinan romanı


Sinan’a saygı, romana “zorlama”


 
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla yapılan Ataşehir’deki “VİP” camiye Mimar Sinan’ın adı verildi. Caminin adına ne kadar yakıştığı tartışıladursun, ben de bu günlerde Mehmet Coral’ın Mimar Sinan’ın hayatını anlattığı Işıkla Yazılsın Sonsuza Adım adlı romanını okudum. Roman, paralel kurguyla ilerliyor. Bir yandan, Mimar Sinan hayatını dostu şair ve nakkaş Mehmet Sai’ye anlatıyor. Diğer yandan, günümüzde yaşayan ve Sinan’ın romanını yazan intiharın eşiğindeki Bulut’un hikayesi anlatılıyor. Sinan’ın anlatıldığı bölümler keyifle okunuyor; Bulut’un hikayesi ise Sinan’ın görkemli hayat hikayesinin yanına zorlamayla “iliştirilmiş” görünüyor ...  
Mimar Sinan, 1512 yılında Kayseri’nin bir köyünde yeniçeriler tarafından devşirilmiş. Bugün birer şaheser olarak nitelenen yapıtlarının hepsini 50 yaşından sonra yapmış. Romanda Sinan’ın hayat hikayesini adım adım izlerken, Osmanlı’nın Kanuni Sultan Süleyman dönemine de tanıklık ediyoruz. Bu dönemde Sinan sarayın has mimarı oluyor. Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat zamanlarındaki 50 yıl baş mimarlık yapıyor. Kanuni Sultan Süleyman ile Hürrem Sultan’a camiler yapıyor. Sultan Süleyman’ın kızı Mimrimah Sultan da Sinan’a kendi adına cami yapılmasını sipariş ediyor. Sinan, Mihrimah Sultan’a aşık oluyor ve bu aşkı onun için yaptığı camiyi ışıklı doldurarak yansıtıyor. Bu arada arka planda taht kavgalalarını, öldürülen şehzadeleri acıyla izliyor Mimar Sinan. Mehmet Coral, geniş tarih ve mimari bilgisiyle 16. yüzyıl Osmanlı tarihinin satır başları ve Mimar Sinan’ın yapıtlarının öyküsünü de aktarıyor.

Mimar Sinan 99 yaşında ölüyor ve bu uzun ömre toplam 477 yapıt sığdırıyor. Mimar Sinan, Süleymaniye Camii’ni “kalfalık” dönemi eseri, 86 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” diye andığı Edirne’deki Selimiye Camii’ni ise başyapıtı sayıyor. Mehmet Coral, -çok yinelenen bir yanlışı bir kez daha düzelterek- “elleri kesilen” Sinan’ın kitapta anlatılan Sinan olmadığını, Fatih Sultan Mehmet döneminde Fatih camiini yapan Atik Sinan olduğunu anımsatıyor. Evliye Çelebi, Fatih Sultan Mehmet’in mimar Atik Sinan’ı “Benim camimi niçin Ayasofya kadar yüksek etmeyip Ayasofya’dan alçak ettin” diye azarladığı ve mimarın da “İstanbul’da zelzele çok olur, yıkılmasın diye iki sütunu iki arşın kesip Ayasofya’dan alçak ettim” karşılığını verdiğini aktarır. Ancak bu yanıtını beğenmeyen Fatih Sultan Mehmet, Atik Sinan’ın ellerini bileklerinden kestirir. Kitaptan, Şah Cihan’ın Tac Mahal’in yapılmasından sonra buna benzeyen başka bir eser yaratmaması için mimar İsa Khan’ın elini kestirdiğini de öğreniyoruz. Ne hazin; muktedirlerin dahilere teşekkürü böyle oluyormuş demek ki!

Işıkla Yazılsın Sonsuza Adım, Mimar Sinan’ı ve eserlerini tanımak açısından zengin ayrıntılarla bezeli bir kitap. Ancak, yazarın paralel kurguyla günümüzle koşutluk kurba çabası başarılı olmamış. İntiharın eşiğindeki kahramanı Bulut ile sevgilisi Buğu’nun öyküsü inandırıcılıktan yoksun, yapay ve zorlama duruyor. Romanda bu bölümler olmasaydı pek bir şey eksilmezdi gibi geldi bana. Bulut ve Buğu’nun hikayesinin sonunda da çarpıcı “klişe son”lara fazla yaslanılmıştı. Coral, Mimar Sinan’a saygıda kusur etmemiş. Ancak, Bulut’u kanlı-canlı, yaşayan bir roman karakterine dönüştürememiş...
-------------------------------------------------------------------------
Işıkla Yızılsın Sonsuza Adım, Mehmet Coral, Doğan Kitap, 2001, 312 sayfa

------------------------------------------------------------------------

Cumhuriyet gazetesi Ankara ekinde 6 Ağustos 2012 tarihinde yayımlandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder