6 Mart 2012 Salı

Ian McEwan'dan Masumiyet



Savaş ve Aşk Masumiyeti Bozar




İngiliz yazar Ian McEwan, Masumiyet ya da Özel İlişki romanında bir “masumiyet kaybı” öyküsü anlatıyor. Savaş ve aşk büyütür, olgunlaştırır, yaralar, kirletir... Özetle; savaş -soğuğu da olsa- ve aşk masumiyeti bozar...


Ian McEwan ülkemizde tanınıyor, birçok kitabı dilimize çevrildi. Amsterdam’da Düello, Cumartesi, Sonsuz Aşk severek okuduğum ilk aklıma gelen yapıtları. Roza Hakmen’in çevirdiği Masumiyet , 2. Dünya Savaşı sonrasında Berlin’de yer altında süren savaşı anlatıyor. İngiliz ve Amerikan gizli servisleri, Sovyet hatlarına sızmak için dev bir tünel projesini ortaklaşa yürütürler. “Altın operasyon” olarak bilinen bu projede çalışmak için Londra’dan Berlin’e gelen çekingen, genç ve masum delikanlı Leonard bir anda kendini “yüksek” ve “karanlık, karmaşık” bir politik projenin içinde bulur.
Birmingham Üniversitesi’nde elektronik okumuş olan genç adam, ailesiyle yaşamaktadır. 25 yaşına dek hiç sevgilisi olmamıştır, hiçbir kadınla sevişmemiştir. Arka arkaya yeni bir ülke, yeni bir iş ve ilk kez bir kadın girer yaşamına. Sırlar, gizler, casusluk oyunları arasında bir iş hayatına, kendisinden büyük bir kadınla ilişkisi de eklenince olay örgüsü karmaşıklaşır. Leonard Maria ile birlikte tutku ve aşkla tanışır. Arkasından da belki de ilk masumiyet kaybı gelir. “Muzaffer” İngiliz erkek olarak sevişmeyi “tecavüze” dönüştürdüğü bölüm çok çarpıcıydı. “Evet, kadın mağluptu, fethedilmişti, onun hakkıydı, kurtulamazdı. (....) Gücünün onaylamasını, Maria’nın bu yüzden azıcık, zevk verecek şekilde acı çekmesini istiyordu.” Oysa, kadın bu fanteziye katılamayacak kadar “gerçek” tecavüz tanıklıklarına, anılarına sahiptir. Şiddet, ilişkilerinde ilk kez bir “sevişme”nin “tecavüz”e dönüşmesiyle ortaya çıkarken, daha sonra bir cinayet öyküsüne dek gidecektir. Genç adamın tutkulu aşkı zamanla suç ortaklığına dönüşürken; tutkuları da kirlenir, aşkları da, hayatları da... Masumiyet bitmiştir, “kan” bulaşmıştır öykülerine. Masumiyet, 1993 yılında Anthony Hopkins ve Isabella Rosselini’nin başrollerde oynadığı bir filme de çekilmiş. Filmi de ilk fırsatta bulup izlemek istiyorum...
Ian McEwan, kısa ama sağlam kurgulu çarpıcı romanlar yazıyor. Az sayfalı romanlarında “büyük” hikayeler, insanların hayatını bir anda değiştiren hikayeler anlatıyor. Bu kitap da onlardan biri. Öykü bitmiş, çarpıcı “son”a ulaşmış; ancak yazar bir “sonsöz” ekleyerek kahramanların uzun yıllar sonra hayatlarına nasıl devam ettiklerini, ilişkilerinde sır kalan bazı noktalarla ilgili açıklamalar yapmayı yeğlemiş. Metin Celal’in geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet kitap ekindeki eleştirisine ben de katılıyorum. “Roman, Leonard’ın Berlin’e dönmesi ile bitebilirdi. Sonsöz adlı bölümle 1987’de tekrar Berlin’e gelip geçmişi araştırması ve her şeyi açıklama çabası pek gerekli değil”.
-----------------------------------------------------------------

Masumiyet ya da Özel İlişki, Ian Mcewan, YKY, 231 sayfa.
------------------------------------------------------------------
29 Şubat 2012 tarihinde Cumhuriyet Ankara ekinde yayımlandı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder